x
T A T V A N T S O

info@tatso.org.tr

Duyurular

Türkiye – Türkmenistan İş Forumu

Detaylar

Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel… Daha önce Bitlis ile ilgili bildiğim tek şey türküsüydü. Çok fazla görülecek yeri olduğunu düşünüyorum. Dar bir boğazın içine kurulmuş çarpıcı bir kent.

Ülkemizin Doğu Anadolu bölgesinde muhteşem bir yer var. Tarihsel yapıların ağırlıkta olduğu bir vadi içinde kurulduğundan “Vadideki Güzel Şehir” diye de anılır Bitlis. Bu kadar güzel manzara ve sulak alanın olduğu bir kente çadır kurmak yapılacak en mantıklı hareket olsa gerek. Nemrut Gölü’nün kenarına mı istersin, Bitlis Kalesi manzarası mı dersin… Tercih senin.

KONU KAMPSA BİTLİS VARKEN AĞVA DA NEYMİŞ

İstanbul’a yakın bir kamp alanı arayınca akla gelen ilk iki yer kuşkusuz Şile ve Ağva. İşin ucunda doğa ve kamp da olsa, bir yere insan yığını olunca oranın da şehir cümbüşünden bir farkı kalmıyor. Doğa dedin mi benim aklıma bir Karadeniz, bir de Doğu Anadolu gelir. Dağlar, bayırlar, çayırlar, nefis manzaralar, bol yeşillik hepsi bir arada. O zaman sen de ekibini topla, kamp malzemelerini ayarla. Bitlis’e gidiyoruz!

HİZAN İLÇESİ

BİTLİS’TE BEŞ MİNARE HİKAYESİ

”Bitlis’te Beş Minare” türküsünü duymayanınız yoktur herhalde. Bu türkü gerçek bir yaşantının sonucu olarak söylenmiş ve o zamandan günümüze, dillerden dillere dolaşan bir destan olmuş. Biri kayıp olan 5 minarenin hikayesini kısaca anlatayım; adettendir.

Rus işgali sırasında Bitlis, bir harabe şehir görüntüsü alır. Düşmanın çekilmesinden sonra savaş esnasında Bitlis’ ten kaçan bir baba ve oğul, Bitlis’e dönmek üzere yola çıkarak şehre hâkim konumdaki Dideban Dağı eteğine varırlar. Baba, şehirde canlı kalıp kalmadığını öğrenmek için oğlunu şehre gönderir. Bir süre sonra oğul geri döner ve uzaktan babasına şöyle seslenir: “Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış.”Bunu duyan baba yıkılır, diz çöker ve o meşhur dizeleri söyleyerek ağıt yakar:

“Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel.
Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.”

YAPMADAN DÖNME

Bitlis’in meşhurları var bilirsin; Nemrut’u hiç söylemiyorum bile ama eğer bu şehre gidiyorsan yapacak listenden bunları eksik etme;

Nemrut Dağı ve Nemrut Krater Gölü’nü görmeden, Ahlat Kümbetleri ve Selçuklu Mezarlığı’nı görmeden, il merkezinde bulunan Bitlis Kalesi, İhlasiye Medresesi, Şerefiye Camisi ve Kümbetleri ziyaret etmeden, Bitlis büryan kebabı ve avşor yemeden, Kök boyalı dokuma kilimleri, Ahlat bastonu, Hizan fındığı, Adilcevaz cevizi, Mutki kara kovan balı ve küp peyniri almadan dönme…

KAMP KURULASI YERLER

Çadır kurabileceğin doğal yaşam alanlarına bakalım şimdi de. Bu doğal güzelliklerin çevre köylerini keşfedin. Bitlis’in dört bir yanı dağ, ova. Bilinen meşhur göllerinin yanında, kendin de türlü güzel manzaralar keşfedeceksindir.

SÜPHAN DAĞI

NEMRUT KRATER GÖLÜ

Ahlat Selçuklu Mezarlığı

Nazik Gölü

Van Gölü

Arin Gölü

Bitlis Kalesi

Nemrut Krateri

SABAH ERKEN KALKIP AVŞOR YE

Ayrıca, uykusundan fedakarlık yapabilenler yine bu aylar arasında sabah saat 05:00’te “avşor” adı verilen yemekten tadabilirler. Ayrıca Bitlis Ahlat Mezar Taşları, Rahva Kervansarayı, Emir Bayındır Kümbeti, Ahlat Müzesi, İslahiye Medresesi, Ahlat Sahil Kalesi, Emir Bayındır Camisi, Tarihi Hizan Camii Bitlis’in en meşhur yerlerinden.

www.ensonhaber.com sitesinden alıntıdır.
 Kaynak : Bircan Uysal

Paylaş